Yüzen adayla açıldım, sopayla kurtarıldım
Yüzen Ada |
Doğa müthiş bir sanatçı. Biz de muhteşem bir coğrafyada yaşıyoruz. Doğal oluşumlar, göller, şelaleler her zaman ilgimi çekmiştir. Hayran olduklarımın listesine şimdi bir de yüzen adaları ekledim. “Yüzen ada mı? Ada tamam da yüzeni nasıl oluyor” dediğinizi duyar gibiyim. Hatta üzerinde ağacı bile oluyor ve ben yüzüp uzaklaşan adada mahsur bile kaldım!
Suda Yüzen Adalar |
Yüzen ada nedir, ilk önce ona baktım. Kalınlığı birkaç
santimden birkaç metreye kadar olabilen bataklık, çamur ve yüzen, suya batmış
bitkilerin oluşturduğu kütle. Dolayısıyla yüzen ada, göllerin ortasında bir sal
gibi, rüzgârda sağa sola giden, üstü çimle kaplı adacıklar demek. Kendi başının
çaresine bakabildiği için toprağa ihtiyaç duymuyor. “Bak sen şu adaya” demeden
edemiyorum!
Ben ilk yüzen ada deneyimimi Artvin Arsiyan Yaylası’nda yaşamıştım. Gitmesi hiç kolay değildi. Kelimenin tam manasıyla burnumuzdan getirmişti. Arsiyan Yaylası’na çıkmaya çalışırken arabanın motor kulağını koparmıştık. Tamir ettirmek için Şavşat’a indiğimizde tamirci Aydın Usta gecenin bir yarısı bir araç bulup bizi gerisingeri Arsiyan Yaylası’na göndermişti. Gece 1.30’da yaylaya vardığımızda çadırı kuracak yer bulamamıştık. Yaylada misafirler için yapılmış üç tarafı kapalı misafirhane, önünde uyuyan hatta horlayan inekler ve mis gibi kokular eşliğinde geceyi geçirmiştik! Sabah da yayladan indirilen yüzlerce hayvanın göçüne şahit olmuştuk. Çok gergin bir sabahtı... Sonra yaylada yaşayan Fatih ve annesi bize sıcacık yüreklerini ve evlerini açtı. Arsiyan Yaylası’ndaki yüzen adalara da Fatih götürdü bizi.
Ta Gürcistan sınırında; kuş uçmaz, kervan geçmez, telefon çekmez yerlerde, bahar çiçeklerinin içinde tam bir saat yürümüştük. ‘Bingöl’deki yüzen adalara gideyim’ diye düşündüğümde bu anılarım aklıma geldi, ürpermedim değil. ‘Başımıza bu sefer ne gelecek’ korkusu sardı ama zorluklar beni yıldırmadığı için ‘Hayat ne verdiyse razıyım’ deyip düştüm yola. Sonuçları hep muhteşem oluyor çünkü.
Merdivenlerden sonra manzara...Harika Bir Manzara
Harika Bir Manzara
Bingöl’deki yüzen adalara gitmek Artvin’dekilere gitmek
kadar zor değil. Yanına kadar arabayla gidiyorsunuz. Bir zahmet birkaç adım da
atıyorsunuz. Adalar, Bingöl’ün Solhan ilçesine bağlı Hazarşah Köyü sınırında.
Bingöl merkeze 45, Bingöl-Solhan karayoluna 5 kilometre uzaklıkta.
Ülkemizin dokuz şehrinde varmış yüzen adalar ama sadece Bingöl’dekinin üzerinde ağaç var. Hatta “Dünyada tek” dendi ama emin değilim. Tüm günü bu muhteşem manzara eşliğinde geçirebilmeniz için kulübeler yapılmış. İçinde de bir Şark köşesi... Dışarıda mangalınızı yaptıktan sonra içeride serin bir ortamda yiyebiliyorsunuz. 8 kulübe var. Günlük 30 lira ve 7-8 kişi rahat sığar.
Neden suya atlamadım?
Manzaranın tadına doyduktan sonra kafeye oturduk. İki şehir gezerek gidince Bingöl’e varışımız geceye kaldı yine. ‘Gidip yüzen adalarda kamp yaparız’ diye düşünürken mümkün olmadığını öğrendik. Ne kadar yanlış bir bilgi! Kafenin işletmecisiyle sohbet ederken “Biz dün gece gelecektik ama Bingöl kamp yapan iki kadın için uygun bir yer değil dediler” dedim. Kafenin sahibi İhsan Abi çok içerledi. “Onlar buralı değildir” dedi. Sonra düşününce hakikaten Bingöllü olmadıklarını hatırladım. Yüzen adaların olduğu bölge yerleşim yerlerine uzak ancak sahipsiz değil. Kafesini çok güzel insanlar işletiyor. “Normalde kamp yapılmıyor tabii ama gelseydiniz iki kadını gecenin bir yarısı sokakta mı bırakacaktık? Misafirimiz olun” diyen harika insanlar...
Sopayla İttirdim |
Sonra İhsan Abi “Adalara çıktınız mı” diye sordu. Kızı
eşliğinde gönderdi bizi. Açıkçası “Adalara acaba zarar verir miyim” diye biraz
isteksiz kaldım ama meğer herkes çıkıyormuş. Yine de terliklerimi çıkarıp
çıplak ayakla yavaş yavaş yürüdüm önce. Artvin’de adalara çıkmış ve biraz suya
batmıştım. Burada ilk zemin sulak ama adalar resmen toprak ve sert. Önce
şaşırdım, sonra rüzgârın etkisiyle sal gibi süzülmenin keyfini çıkardım. kaynak: Hürriyet seyahat
Dunyada üstünde ağaç olan tek yüzen ada:)
YanıtlaSil